Türkiye’de 28 Mayıs’ta ikinci turu yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken, dünya basını seçimleri yakından takip etmeye devam ediyor. ABD’li The Washington Post muhabirine yazı yazan gazeteci ve siyaset yorumcusu Fareed Zakaria, “Türkiye küresel bir akıma işaret ediyor: özgür ve adaletsiz seçimler.”
Zakaria, “Birçok kişi, muhalefetin Türkiye’deki seçimleri kazanmasıyla, dünya çapında liberal olmayan demokrasi eğiliminin kırılacağını umuyordu” diyen Zakaria, “Ama belki de hepimiz yanlış yönlendirildik, özgür seçimlerin cazibesine kapıldık ve nihayetinde iradeye güvendik Aslında geçen hafta sonu Türkiye’de ne oldu?” Bu illiberal demokrasinin son ve rahatsız edici yükselişini gösteriyor.”
‘BU SONUÇ TÜM BUNLARIN KARŞISINDA ŞAŞIRTICI’
Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi ilk turda kazanamadığını ancak rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha fazla oy aldığını kaydeden Fareed Zakaria, “Ülkenin bu durumda olduğu düşünüldüğünde bu sarsıcı bir durum. astronomik enflasyon oranlarıyla ekonomik bir felaket yaşanıyor. Depremden aylar sonra gerçekleşti ve hükümet çok kötü performans gösterdi.”
Zakaria, bu süreçte yenilenen İstanbul seçimlerini ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Millet İttifakı Başkan Yardımcısı Ekrem İmamoğlu’na yerel mahkeme tarafından getirilen siyasi yasağı hatırlatarak, “Türkiye’de siyasi oyun alanı Erdoğan’ın elinde. “Ülke medyası körü körüne hükümet yanlısı. Türkiye’deki büyük medya varlıkları Erdoğan yanlısı iş adamları tarafından ele geçirildi” dedi.
SONRA ‘BEDAVA’ SEÇİM YAPIYORLAR’
Bu noktada TRT’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve AK Parti’ye ne kadar çok zaman ayırdığını hatırlatan Zakaria, “Türkiye’de en çok gazetecinin cezaevinde olduğu demokrasi” ve 30 binden fazla “Cumhurbaşkanına hakaret” davası olduğunu sözlerine ekledi. Erdoğan hükümeti “kontrol edilen bağımsız kurumlara” sahiptir. sivil toplumun soruşturma ve gözetleme ile karşı karşıya kaldığını, ülkede Twitter’ın zaman zaman engellendiğini yazdı.
Gazeteci Fareed Zakaria, ‘liberal olmayan demokrasilerde bir sonraki yeniliğin’ ne olduğunu da tarif ediyor, bu ‘yeniliği’ şu sözlerle tanımlıyor: “Seçilmiş devlet başkanları ve başbakanlar, rakipleri karşısında kendilerine yapısal avantajlar sağlayan yasaları geçirmek için çoğunluklarını kullanıyorlar. ve destekçilerine fayda sağlamak için devlet fonları. “Bağımsız medya gruplarına karşı vergi veya düzenleyici davalar açıyorlar, gazeteciler ve STK’ları soruşturuyorlar. Bağımsız kurumları ve mahkemeleri iktidar partisinin uyumlu kolları haline getiriyorlar. Sonra ‘serbest’ seçimler yapıyorlar.”
‘TEKNİK OLARAK ÜCRETSİZ AMA ADİL DEĞİL’
Zakaria, “Erdoğan’ın taktikleri, dünyanın birçok demokrasisindeki vatandaşlara ne yazık ki aşina olacak.” dedi. “Bu fenomen için yeni bir kelimeye ihtiyacımız var. Bu tür seçimler özgür mü? Teknik olarak evet. Ama aynı zamanda son derece adaletsizler.” (DIŞ HABERLER)
